Alp Er Tunga Destani hakkindaki bilgilerin en önemli kaynagi Divan-i Lugat-it Türk’tür. Milâttan sonra on birinci yüzyilda Kâsgarli Mahmut tarafindan yazilan bu eserde, Destanin, büyük bir ihtimâlle son kisimlarina ait bir agit (sagu) yazili olarak verilmektedir.
Bu Türk Beglerinde ati belgülük
Tunga Alp Er idi kati belgülük
Bedük bilgi birle öküs erdemi
Biliglig ukuslug budun ködremi
Tacikler ayur âni Afrasyab
Bu Afrasyap tutdi iller talab
Bugünkü Türkçemizle: “Alp Er Tunga, Türk Beyleri içinde adi ve kutsalligi bilinen ve taninan bir yigit idi; genis bilgisinin yaninda sayilamayacak kadar çok erdemi vardi: bilgiliydi, anlayisliydi, meziyetleri çoktu. Iranlilar ona, Afrasyab adini vermislerdi. Afrasyab dünyaya hükmetti” anlamina gelen bu agittan, Alp Er Tunga’nin, Iranlilar arasinda da çok iyi bilindigi anlasilmaktadir. Nitekim, Iran Destani olan Sehnâme’nin yazan Firdevsî de, destaninin büyük bir kisminda Afrasyab’in kahramanliklarindan söz etmek zorunda kalmistir. Baska bir milletin kahramanindan, kendi destanlarinda söz edilebilmesi için o kahramanlarin gerçekten çok büyük deger tasimalari gerekmektedir. Alp Er Tunga’da bu degerler fazlasiyla vardir. Sehnâme’ye göre, önce Turan ülkesinin sehzadesi sonra da hakani olarak adi geçen Alp Er Tunga Îran-Turan savaslarinin çok ünlü Turan kahramanidir. Babasinin ögüdünü tutmus ve o zaman güçlü bir ülke olan Iran’a savas açmistir. Selvi gibi uzun boylu, kollan ve gögsü aslana es güçte ve fil kadar güçlü bir yigitti, Iranlilari yendi. Iran hükümdarini esir aldi.
Iran ülkesinde bir çok padisahliklar bulunuyordu. Bunlardan biri de Kabil Padisahligi idi ve basinda da Zal adli biri vardi. Kabil Padisahi Zal, Alp Er Tunga’nin elinde esir olan Iran Hükümdarini kurtarmak için Turan ülkesine yürüdü. Alp Er Tunga’yi yendi ama hükümdarini kurtaramadi. Zaman geçti. Iran ülkesine hükümdar olan Zev de öldü. Bunu firsat bilen Alp Er Tunga iran’a bir daha savas açti . O zamana kadar Zal da yaslanmista. Kendi yerine, Alp Er Tunga’ya karsi oglu Rüstem’i yolladi. ‘Halen Anadolu’da Zaloglu Rüstem adiyla meshur olan halk kitaplarinda Zaloglu Rüstem ile Arap Üzengi cengi diye hikâyeleri anlatilan bu ünlü Iran kahramani ile Alp Er Tunga arasinda sayisiz savaslar oldu. Savaslarin çogunu Rüstem kazandi bir kismini Alp Er Tunga kazandi. (Sehnâme Iran destani oldugu için bunu olagan saymak gerekir.)
Bu savaslar sürüp giderken, Iran’in, hükümdari bulunan Keykâvus, oglu Siyavus’u ve Zaloglu Rüstem’i gücendirmisti. Gücenmenin sonucu olarak sehzade Siyavüs kaçip Alp Er Tunga’ya sigindi. Orada uzun zaman kaldi, hattâ Türk yigitlerinden birinin kiziyla evlendi, Keyhüsrev adinda da bir oglu oldu.
Keyhüsrev büyüyünce, iranlilar onu kaçirip hükümdar yaptilar. Keyhüsrev Zaloglu Rüstem’i hos tutup, gönlünü aldi ve Alp Er Tunga’nin üzerine gönderdi. Yine bir çok savaslar oldu. Çogunda Alp Er Tunga yenildi. Ve en sonunda Alp Er Tunga iyice yoruldu, ordusu dagildi, askeri kalmadi. Tek basina daglara çekildi. Orada, bir magarada tek basina yasadi. Fakat günün birinde izini kesfedip yerini buldular. Alp Er Tunga suya atlayip kurtulmak istedi; fakat daha önce davranan Iran askerleri yetisip saldirdilar. Yigitçe dogustu ama ihtiyardi, yorgundu, tek basinaydi. Öldürdüler.
Daha önce de belirttigimiz gibi, çok suurlu bir Iran milliyetçisi olan Firdevsî’nin Zal Oglu Rüstem’i ve diger Iran asker ve hükümdarlarini üstün görmesi, savaslarin çogunda Alp Er Tunga’yi yenik durumlara düsürmesi olagan karsilanmalidir. Alp Er Tunga’mn çok büyük bir yigit, üstün degerlere sahip bir Hakan oldugunu anlamak için bir Iran Destaninda ne kadar degerli bir yer kapladigi düsünülmelidir. Firdevsî, kendi milletinin kahramanlarini degerlendirebilmek için ancak bir Türk Hakanini ölçü olarak aldiysa bu bile, Alp Er Tunga’mn nasil bir destan yigidi oldugunu gösterir. Gerçi Iran ve Turan savaslarinin önde gelen bir yigidi olarak Alp Er Tunga gerçek kisilige de sahiptir; Firdevsî’nin Alp Er Tunga’yi seçisinde bu gerçek payi da muhakkak vardir ama aslinda Alp Er Tunga, destanlara has kisiligi ile Firdevsî’yi etkisi altina almistir.
Prof. Zeki Velidî Togan’a göre M.Ö. dördüncü yüzyila kadar yasamis olan ve M.Ö. yedinci yüzyilda OrtaTiyansan çevresinin en güçlü devleti olarak gelismis bulunan, Hunlardan önceki büyük Türk Devleti Su veya Saka adini tasimaktadir. Bu Türk imparatorlugu, birçok kavimler üzerinde egemenlik kurmus olup Güney Rusya’yi da içine almak üzere Dogu Avrupaya kadar yayilmistir. Bir kisim tarihçiler Dogu Avrupa bölümündeki sakalara Iskit, Orta Asya ve Azerbaycan çevresindekilere Saka adini vermektedir. M.Ö. yedinci yüzyilda en güçlü ve en parlak devrini yasamis olan bu Türk Imparatorlugunun Hakani ise alp Er Tunga’dir.
Divan-i Lugat-it Türk’te, Alp Er Tunga için söylenen agitlardan (Sagu) bazi parçalar kaydedilmistir.
Bu parçalar, o günkü ve bugünkü Türkçe söyleyisle asagiya alinmistir:
Alp Er Tunga öldi mü?
Isiz ajun kaldi mu?
Ödlek öçin aldi mu?
Emdi yürek yirtilur.Ödlek yarag közetti
Ogrun tuzag uzatti
Begler begin azitti
Kaçsa kah kurtulur?Begler atin urgurup
Kadgu ani turgurup
Mengzi yüzi sargarup .
Korkum angar türtülür.Ulusip eren börleyü
Yirtip yaka urlayu
Sikrip üni yirlayu
Sigtap közi örtülür.Könglüm için ötedi .
Yitmis yasig kartadi
Kiçmis ödig irtedi
Tün kün kiçip irtelürAlp Er Tunga öldü mü?
Kötü dünya kaldi mi?
Felek öcünü aldi mi?
Simdi yürek yirtilir.Felegin silahi hazir
Gizli tuzak kurdurur
Beyler beyini vurdurur
Kaçsa nasil kurtulur?Beyler atlarini yorup
Kaygidan çaresiz durup
Beti benzi sararip
Sari safrana döndüler.Erler kurt gibi hiçkirdi
Yaka bagir yirtip durdu
Aci agitlar çigirdi
Yas akar gözler kurur.Gönlüm içinden yandi.
Geçmis zamani andi.
Geçen günler nerdedir?