Prof. Dr. Selçuk Kırlı Suriye Meselesini Konuştu
Şube başkanımız Prof. Dr. Selçuk KIRLI; Uludağ Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Türk Dünyası ve Kültürü Topluluğumuzun davetlisi olarak “Suriye Meselesi” konulu konferans verdi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda, Türk Devletinin günümüzde dört cephede savaştığının altını çizen Prof. Dr. Selçuk KIRLI, bu cepheleri Irak, Suriye, Akdeniz, ve Libya olarak sıraladı. Bu cephelerde verdiğimiz mücadelelerden bahseden Kırlı, konuşmasına Suriye ve Akdeniz ekseninde devam etti.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları kapsamında Türk Ordusunun bölgedeki varlığının önemli olduğunu belirten Kırlı, Türkiye’nin kendi sınır güvenliğini sağlaması hususunda kararlı davrandığını vurgularken, “Hegemonlara rağmen bir şey yapamazsınız, onların arasındaki çıkar boşluklarını iyi analiz ederek o boşluklardan faydalanmaya çalışmanız gerek.” diyerek, ABD-Rusya-Çin üçgeni arasında dönen hegemonya mücadelesinden kazançlı ayrılabilmemizin haritasını gözler önüne koydu. “Küresel oyuncular oyunlarını oynarlar, yerel oyuncuların ise bu oyunu etkileme gücü yoktur ama engellemeye gücü vardır keza Afganistan ve Vietnam’da bunların örneklerini gördük. ” dedi.
Amerika’nın Suriye’de kullandığı aktörler ile ilgili konuşan Kırlı; ” Amerika 46.000 kişilik paralı asker birliği oluşturdu. Bunları teknolojik olarak donatır ama eğitemez, eğitemedi de en fazla pikap araba arkasından roket atar hale getirebildiler. Türk Ordusu düzlükte dümdüz ediyor bunları bu yüzden hala gerilla taktikleri ile savaşıyorlar. “dedi.
Suriye’deki planlanan meselenin İsrail’in bekası meselesinden ibaret olmadığını, Küresel şirketlerin bekası meselesi olduğunu belirten Kırlı; ” Suriye’den çıkan petrol yıllık 60 milyon varil, bu Amerika için önemli bir miktar değil. Tarım desen belli yerlerde var. Bu ikisi de değil. Asıl mesele Suriye’nin kuzeyinden geçecek olan Irak petrollerini Akdeniz’e taşıyacak olan petrol hattının güvenliği meselesiydi. Hatay’ın bizde olması ve hemen altındaki Rus üsleri işlerine ket vurdu. Burada Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü olduğunu bir kez daha anlıyor ve minnet duyuyorum.” dedi.
Akdeniz’deki “Mavi Vatan” duruşumuza da dikkat çeken Kırlı, Libya ile yaptığımız Münhasır Ekonomik Bölge antlaşmasının önemini ve Türkiye’nin elinin uluslararası alanda oldukça güçlendiğini belirtti. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminin Türkiye’yi sıkıştırma çabalarının boşa çıkarılabileceğini ve Akdeniz tarihimizin geçmişten günümüze aslında hala bir çekişme alanı olduğunu ve Kıbrıs’ın bizler
için oksijen kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Sözlerine Türkiye-Rusya ilişkileri ekseninde devam eden Kırlı, Türkiye ile Rusya’nın asırlardır karşı karşıya geldiğinden bahsetti. “Ne oldu da Amerika’nın yapamadığını yapıp, Rus uçağı düşürmemize rağmen Ruslarla aramız bozulmadı ve bozulmuyor?” diye soran Kırlı, bu durumu hegemon güç dengesinin Anglosaksonlardan Asya’ya kayışından kaynaklandığını, bu gücün de Çin olduğunu vurguladı. “Rusya’nın Türkiye’ye ihtiyacı var, Çin ile kimse tek başına mücadele edebilecek güçte değil. Bu durum şartları baştan sona değiştiriyor.” açıklamasında bulundu.
Konferansın ardından soruları cevaplayan Kırlı, izleyenlere bilgi ve beyin fırtınası dolu bir konferans yaşattı.
Haber: Ahmet Fırat EKİZ
Endüstri Mühendisliği 2. Sınıf Öğrencisi